17 Aralık 2024, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 26.01.2010

Soyer’den Seferihisar’ı Sevenlere Müjdeli Haber ve Haluk Işık İle Koray Eti

Seferihisar Belediye Başkanlığına Tunç Soyer geldiği günden günümüze kadar belediye koridorlarında ve ilçenin çeşitli yerlerinde "Ben Seferihisar’ı çok seviyor ve para pul istemiyorum. Sadece Tunç Soyer’e yardımcı olmak istiyorum” diyen yardım severlere Başkan Soyer’den müjdeli haber geldi ve Soyer Seferihisar için kalbi atan tüm vatandaşları 28 Ocak Saat 17.30 da Seferihisar kültür merkezine davet etti.

Başkan Soyer tarafından yapılan davette "Cittaslow gönüllüleriaranıyor. Perşembe saat 17.30 da Yeni Kültür Merkezinde gönüllü olmak isteyen tüm halkımızı bekliyoruz” denildi.

Bizde Seferihisar’ı seven ve Başkan Tunç Soyer’e yardımcı olmak isteyenlerin kim ve kimlerden ve kaç kişi oluşacağını verilen yer gün ve saatte hep birlikte görebilme olanağımız olacak. Bu toplantıdan sonra toplantıya (mazeret göstermeksizin) gelmeyen ve "yardımcı olmak istiyorum” diyenler bir kez daha bu cümleyi kullanması anlamsız olacaktır…

UĞUR MUMCU’YU ANMA ETKİNLİĞİ

Seferihisar Belediyesi öncülüğünde düzenlenen ve Haluk Işık ile Koray Eti’nin sunduğu Uğur Mumcu’yu anma gecesi muhteşemdi.

Haluk Işık’ın düzenleyip yönettiği "Uğur Mumcu Soruyor; "BEN BUGÜN NE YAZSAM?”

İsimli Dramatizasyon ile Koray Eti’nin "Sesleniş” isimli yorumu hafızalardan silinecek gibi değildi.

Haluk Işıkın ”BEN BUGÜN NE YAZSAM?” isimli dramatizasyon’u anma gecesine katılamayanlar adına yayınlamayı düşündüm

Seferihisar Belediyesi 24 Ocak 2010…

UĞUR MUMCU SORUYOR;"BEN BUGÜN NE YAZSAM?”

(Dramatizasyon)

Düzenleme/Yöneten: Haluk IŞIK

(Bir daktilo, karanfiller içinden güçlükle seziliyor)

(Daktilo başına gelir BİR. Yazmaya niyetlenir, vazgeçer. Ötekiler, iki yandan sahneye girerler)

(BİR (Uğur Mumcu) dışındakiler, repliklerini ellerindeki kağıtlardan okuyacaklardır)

İKİ – Bugün daktilomun başında yıllardan beri ilk kez, ne yazacağımı düşünerek dakikalarca durdum.

ÜÇ – Elim bir türlü tuşlara varmadı.

BİR – Ne yazsam bugün?

DÖRT – Sözcükleri, daktilonun tuşlarından kara şeride bir türlü geçiremiyorum. Yanıma oğlum Özgür geliyor.

BEŞ – Ne düşünüyorsun baba?

ALTI – Beni yaz baba, beni yaz. Benim adımı yaz baba, benden söz et…

BİR – Bugün ne yazsam?

İKİ – (Canlı) Ekonomimiz alaturka, liberalizmimiz arabesk…

ÜÇ – (Canlı) Sermayemiz nazlı, işadamımız narindir.

DÖRT – Ekonomide serbest, siyasette grekoromen güreşiriz.

BİR – Ama hep tuş oluruz!

BEŞ – Uçan kuşa borcumuz var, uçamayana hıncımız.

ALTI – Devrim yasak!

İKİ – Evrim sakıncalı!

ÜÇ – Ama döneklik yararlıdır, azgelişmiş demokrasimizde!

BİR – Bugün bunları yazayım mı?

DÖRT – Yabancı devlet alkışçısı değiliz ki çekinelim.

BEŞ – Yabancı şirketleri savunmuyoruz ki utanalım.

ALTI – Biz halkımızın yaşama hakkını savunuyoruz.

İKİ – Ve bizim fikirlerimizin kökü burada aranmalıdır.

BİR – Ben şunları mı yazsam bugün?

ÜÇ – Biz yabancı sermayeye hizmet edenleri tanırız.

DÖRT – Biliriz ki bunlar, egemen sınıfın uşaklarıdır.

BİR – Şunları yazsam mı bugün?

BEŞ – Biz şeriatçıları izleriz. Biliriz ki bunlar, bir geri düzenin özlemcileridir.

ALTI – Biz faşistleri gözleriz. Biliriz ki bunlar, emperyalizmin jandarmalarıdır.

(Bir, daktilo tuşlarına vurup yazarken, bu ritimli ses ötekilerin konuşmalarına fon olur)

İKİ – Korkakları, bildiklerini söyleyemeyenleri, yqzamayanları anlarız.

ÜÇ – Biliriz ki, bu korkaklığın nedenleri vardır.

DÖRT – Ama kendini tarafsız olarak tanıtanları, tanımada güçlük çekeriz.

BEŞ – Tarafsız aydın olmaz!

ALTI – Aydın, halkın devrimci savaşına inanmış insandır.

BİR – (Birden daktiloda yazmayı bırakır) Tarafsız aydın olmak, kamuoyunu dolandırmaktır. Bunları mı yazayım? Sahi, ben bugün ne yazayım?

İKİ – Yazdı…

ÜÇ – Türkiye ilginç günler yaşıyor…

DÖRT – Yazdı…

BEŞ – Toplum her kesimi ile çöküntü içindedir…

(BİR giderek daha hızlı yazmaktaadır)

ALTI – Yazdı…

İKİ – Cici demokrasinin faturaları, artık iflas masasına konmuştur…

ÜÇ – Yazdı…

DÖRT – Egemen sınıfların bütün kirleri ve suçları sergilenmektedir!

BEŞ – Devlet örgütü, korku, kararsızlık ve şüphelerle kuşatılmıştır!

ALTI – Herkeste bir bıkkınlık görülmektedir.

İKİ – Yazdı!

BİR – (Oturduğu yerden) Devrimci örgütlenmeyi bir yana bırakıp, soyut kavramlarla halk dalkavukluğu yapmanın, popülizmden de yüzeysel ve geri bir sağcılık olduğuna inanıyoruz.

ÖTEKİLER – Ve yazdı Uğur Mumcu…

BİR – Devrimci gerçekçidir…

ÖTEKİLER – (Daktilo sesi fonunda, fısıltı olarak) Devrimci gerçekçidir… Devrimci gerçekçidir…

BİR – Devrimci bugün ne yapılacağını, yarın ne yapacağını bilir…

ÖTEKİLER – (Aynı) Bilir… Bilir… Bilir…

BİR – Devrimci… (Daktilo sesleri ile konuşmalar birbirine karışacaktır artık)

ÖTEKİLER – (Yüksek) Yüreklidir!

BİR – (Daha yüksek) Devrimci!

ÖTEKİLER – (Daha yüksek) Örgütçüdür!

BİR – (Daha da yüksek) Devrimci!

ÖTEKİLER – (Çok daha yüksek) Bilinçlidir!

BİR – (Bir çocuk gibi merakla) Ben sahi bugün ne yazsam? (Daktilo)

İKİ – Yazdı; ben Atatürkçüyüm.

ÜÇ – Yazdı; Ben Cumhuriyetçiyim.

DÖRT – Yazdı. Ben laikim.

BEŞ – Yazdı. Ben antiemperyalistim.

ALTI – Yazdı. Ben özgürlükçüyüm.

BİR – Ben bağımsız Türkiyeden yanayım…

İKİ – Yazdı. Ben insan hakları savunucusuyum.

ÜÇ – Yazdı. Ben terörün karşısındayım.

DÖRT – Yazdı. Ben yobazların.

BEŞ – Ben vurguncuların…

ALTI – Ben çıkarcıların düşmanıyım. (Daktilo birden kesilir)

BİR – Öyleyse vurun, parçalayın! (Ötekiler yaklaşır, çevresinde hilal gibi dururlar.) Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır.

ÖTEKİLER – 24 Ocak 1993, Karlı Sokak, Ankara! (Ellerindeki kağıtları havaya savururlar) Ey halkım unutma bizi!

(Öylece dururlar… Türkü yükselir… Işık…)

Haluk IŞIK

19 Ocak 2010, İstanbul. Beyoğlu, Bekar Sokak. Otel Şato, 32 nolu oda Saat 09.30

E nede olsa Koray Eti ve Haluk Işık gibi iki ustanın hazırlayıp sunduğu etkinlik ancak bu kadar güzel olabilirdi… Gecede diğer emeği geçen gençlerimiz Şilan Söylemez, Zuhal Taşkın, Simge Ar, Çise Ulus, Tayfur Turan ve sunumcu Nihan Şurgun’u da içtenlikle kutluyor ve Seferihisar’ın pırıl pırıl gençlerini bu tür etkinliklerde daha çok görmek istiyoruz.

Yorum