19 Nisan 2025, Cumartesi Yeni Haber
Haber Girişi : 1.04.2018

Tunç Soyer ve ekibi dokuzuncu yılını doldururken!

Seferihisar’da bilinmeyen ve tanınmayan bir isimdi Tunç Soyer…

Dokuz yıl önceydi ve yerel seçimlere altı ay gibi bir zaman kalmıştı! CHP, ilçede pek çok isim üzerinde dururken bir gün kendisine çok önem verdiğim emekli resim öğretmeni Tahsin Danışman, bana, "Ya Tunç Soyer isminde iyi bir CHP’li var! Ahmet Piriştina’nın danışmanlığını yapmış. Bu ismi bir araştır, Seferihisar Belediye Başkanlığı’na aday olacakmış” demişti.

Bu ismi hafızama yazmıştım. Bir hafta sonra Tahsin Hoca’yı arayıp, ‘Sende Tunç Soyer’in telefonu var mı?’ diye sorduğumda, ‘Bende yok ama Mehmet Ecer’de olabilir’ yanıtını aldım. Bunun üzerine Ecer’i aradım ve Tunç Soyer’in telefonuna ulaşıp kendisini aradım.

Tunç Bey ile mi  görüşüyorum?

Evet’ ifadesi üzerine sordum: ‘Sizin isminiz Seferihisar Belediye Başkanlığı adaylığında geçiyor, doğru mu?

Soyer’in, ‘Evet Mustafa Bey, düşünüyorum’ cevabının ardından Güzelbahçe’de bir balık lokantasında buluştuk. İlk görüşmemizde ben iki duble rakı aldım. Soyer iki duble şarap tercih etti.

Kendisine yönelttiğim, ‘Sevgili Tunç, Seferihisar seni tanımıyor, siz kendinizi kısa sürede bölge halkına nasıl tanıtacaksınız?’ sorusuna, ‘Mustafa Bey, biz kendimizi ailecek kısa sürede tanıtırız! Yeter ki parti teşkilatı bize destek versin’ demiş ve Seferihisar Belediye Başkanlığı on yıl aradan sonra yeniden CHP’nin yönetimine geçmişti…

Dokuz yılı geride bırakırken Tunç Soyer’in bu sürede hiç değişmediği ve kişiliğini ilk günkü gibi koruduğu herkes tarafından görülüyor.

Örnek: Tunç Soyer, telefonu kaldırdığında, hiçbir zaman ‘Ben Seferihisar Belediye Başkanı Tunç’ demez…

Makam aracına binmeyi sevmez, fırsat buldukça, özellikle de hafta sonlarında bisikletiyle gezer, hatta mesai günlerinde tek başına bisikletiyle mahalle ve sokakları dolaşır.

En önemlisi de Tunç Soyer’ın, ‘Topluma hizmet etmek için illaki belediye başkanı olmaya gerek yok! Bir sivil toplum kuruluşu aracılığıyla da topluma hizmet edebilirsiniz” cümlesini sık sık kullandığını hepimiz biliriz…

Bu noktada tüm okurlarım adına soruyorum! Ülkemizde bu düşüncede ve karakterde kaç belediye başkanı vardır?

GELELİM CHP VE BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİNE!

Sadece Türkiye’mizde değil, dünyanın dört bir yanında herkesi dört dörtlük memnun etmek zor iken düşünün bir belediye başkanının halini…

Pazar parası isteyen, çocuğuna veya yakınına iş talep eden, ‘Hastayım’ deyip doktor ve ilaç parası bekleyen, ‘Elektriğim veya suyum kesildi, para ver’ diye belediyeye koşan, ‘Cenazem var, defnedecek param yok’ diyerek makam kapısını çalan bir toplumda bir belediye başkanının işinin sadece yol, kaldırım, imar olmadığı aşikardır.

Bu gibi işlerle karşılaşan bir belediye başkanının, bir de parti teşkilatının ve belediye meclisi üyelerinin sorunlarıyla uğraşması gerekiyor!  Özellikle de her zaman iç muhalefetin namlusunun hedefindedir.

Seçimlerden önce esameleri okunmazken Tunç Soyer ile birlikte belediye meclisi üyesi olarak yıldızları parlayan bazı meclis üyelerinin kişisel çıkar peşinde koşmaları da ayrı bir dert…

SON BİR YIL ÇOK ÖNEMLİ!

Yerel seçimlere bir yıl kaldı! Burada Seferihisar CHP örgütü ve belediye meclisi üyelerine bir çift sözüm olacak!

Bazılarınız dokuz yıl, bazılarınız dört yıl bu görevlerde bulundunuz! Belediye meclisi toplantılarında bu ilçenin geleceği için ellerinizi kaldırdınız!

Eğri veya doğru ama ben Mustafa Karabulut olarak ellerinizi Soyer’in önerileri doğrultusunda doğru yönde kaldırdığınıza inanıyorum! Çünkü Seferihisar ve köylerinde neredeyse fakir insan kalmadı! Ev kadınları ve tarım ile uğraşanlar paralarına paralar kattı, köylerimizde fakir üreticimiz kalmadı hepsi ev araba sahibi oldu…

Zaten sosyal demokratlık da bu olmalıydı…

Seferihisar CHP örgütü olarak, hem belediye meclisi üyeleri hem tüm CHP örgütü üyelerinin birbirlerini kucaklayarak seçimlere tek vücut olarak hazırlanacağına inancım tamdır…

Son cümlem:

Demokrasinin nereye ve nerelere gideceği tam belli olmayan bir dönemde CHP’lilerin birbirlerine, ‘Sen şunu veya bunu yaptın?’ deme hakkı yoktur! Olmamalıdır da….

Yorum