26 Aralık 2024, Perşembe Yeni Haber
Haber Girişi : 13.10.2009

Üç Kare Fotoğraf, Yazılan Yorumlar ve Barış Heykeli

Hayırsever işadamımız Necat Hepkon’un eski dostlarıyla bir araya geldiği geçtiğimiz haftaki yemekte önceki Belediye Başkanı Hamit Nişancı ve hayırsever işadamımız ile birlikte üç kişi fotoğraf çekildik.

Fotoğraflar yayına girer girmez haber ve fotoğraflara öylesine yorumlar geldi ki, bunları yayınlamamız yasal olarak mümkün değildi…

Bazı okurlar Hamit Nişancı ve şahsıma yazıp gönderdikleri yorumlar ağır ve onur kırıcıydı.

Yirmi civarında yorumu hakaret içerdiği için yayına koyamadık.

Ancak benim bir türlü anlayamadığım konu, politika ile ilgisi olmayan ben ve Seferihisar’da on yıl belediye başkanlığı yapmış bir isim ve hayırsever işadamımız Necat Hepkon ile aynı fotoğraf karesine girdiğim için böylesine ağır ve hakaret edici yorumların yazılmasıydı.

Hamit Nişancı için yapılan yorumlar, "Başkan sen bizi sattın” noktasındaydı.

Benim için yapılan yorumlar, "Sen zaten muhalefet yapmaya alışkınsın Tunç Soyer’e de muhalefet yapma zamanın geldi” yönündeydi.

Bu yorumları okuduğumda, yazan arkadaşların dünyadan habersiz olduklarını fark ettim ve Seferihisar adına çok üzüldüm.

Bu noktada kaymakam Şakir Erden’in o güzel sözü aklıma geliyor.

Geçtiğimiz hafta yaptığımız bir sohbette Kaymakam Şakir Erden, konu üzerine şu cümleleri kullanmıştı: "Biz Seferihisarlılar olarak 30 bin nüfuslu bir aileyiz. Aileler arasında nasıl küslük iki gün devam edemeyecek ise 30 bin nüfuslu Seferihisar ailesinde de küslükler uzun süre devam edemez…”

Bu cümle öylesine hoşuma gitmişti ki…

Diyelim ki ben ve Hamit Nişancı yan yana gelip o fotoğrafa girmedik veya yayına koymadık! Seferihisar veya yaşayanları bundan ne elde edecek…?

Zaten on yıllardan beri Cumhur Gürüzcü! Etem Çalışçı! Hamitçi! şeklinde insanlar parçalanıp yıllarca birbirlerine yan bakmadılar mı…?

Peki, bundan kimler ne menfaat elde etti? Seferihisar halkının ve politikacıların bir çıkarı oldu mu?

Örnek: Ben bir Hamit Nişancı olsaydım, ki o bir genç nesildi ve barışı en iyi sergileyecek isimdi. Rahmetli Cumhur Gürüz’ü yanıma danışman alır, onun fikir ve çevresinden Seferihisar adına yararlanırdım.

Etem Çalış’ı her ay ziyaret eder onun fikirlerinden yararlanırdım..

Hamit Nişancı böyle bir politika izleseydi bundan kim zarar görür veya kim karlı çıkardı? Bence zarar eden olmazdı… Hem Seferihisar hem de Seferihisar halkının menfaatine olurdu…

Üstelik Hamit Nişancı üçüncü kez belediye başkanı seçilirdi..

İnsanlarımız barış istiyor arkadaşlar barış… Çünkü barış olmadığında bunun günahını Seferihisar ve halkı çekiyor…

Ayrıca "Karabulut Tunç Soyer’e muhalefet yapmak için Hamit ile barıştı” cümlesine açıklık getireyim.
Ben Seferihisar’ı torunlarıma güzel bir Seferihisar bırakabilecek kapasitede, dünyayı gezmiş, yapısı hassas, duyarlı, kültürlü bir belediye başkanımı bulmuşum, Tunç Soyer gibi bir belediye başkanına kolay kolay muhalefet yapamayacağım, beni tanımayanlar için geçerli olabilir ancak… Ben muhalefet yapmak için gazetecilik yapmıyorum.

Seferihisar’ı yarınlara hazırlanması için çaba gösterdiğimi hala bilmeyen var ki o tip yorumlar yazılabiliniyor. Yazık, çok yazık….

SON SÖZ: Ben, Hamit Nişancı’nın altı ay önceki icraatları ile ilgili muhalefet yazıları yazsam ne olur, yazmasam ne olur. Burada önemli olan her şey geride kalmış ve şu anda belediye başkanı Tunç Soyer olduğuna göre ona destek olup iyi hizmetler yaptırabilirsek, her şey seferihisar için olduğuna göre hepimiz mutlu oluruz…

BARIŞ HEYKELİ

Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu başbakan seçilir seçilmez eski meslektaşı ve rahmetli İsmail Cem’in mezarını ziyaret etmek için İstanbul’a geldi. Ve ilk yurtdışı gezisini de dostunun mezar ziyareti için gerçekleştirdi.

Bu ne kadar önemli…

İşte bu ziyaret, dostluğun ve barışın önemini, ırk ve din farklılığının dostluklara engel olamayacağının bir simgesiydi.

Burada Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ve ekibine bir önerim olacak.

Başka bir belediye bu önerimi uygulamadan önce, acilen rahmetli İsmail Cem ve Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu ile birlikte bir barış heykeli yaptırıp Sığacık veya Seferihisar’a bu heykel dikilsin…

Bu heykelin açılışına hem Yunan başbakanı hem de bizim başbakanımız gelebilir. Veya CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, açılış kurdelesini kesebilir. Böylece hem Seferihisar’ın ismi daha iyi duyurulur hem de kardeş şehir olacağımız Samos adasının Karlovassi belediyesi ile kardeşliğimiz daha da perçinleniş olur…

Yorum