Sabah saatlerinde Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Mehmet Orşahin’i telefonla arayıp, "Mehmet Bey, Ürkmez’e gidiyorum, müsaitseniz birlikte gidelim. Bu arada o bölgede haber koklarız” dedim.Orşahin, "Tamam Mustafa Abi” diyerek teklifimi kabul edince birlikte yola çıktık. Erdal Berber’in dükkanında bir yandan çayımızı yudumlarken, bir yandan da diğer müşterilerle sohbete başladık. Malum, yerel seçimler yaklaştıkça sohbetlerin ana konusunu siyaset oluşturuyor. Biz de söyleşimizi siyaset üzerine yoğunlaştırdık.Tıraş olan vatandaş,"Karabulut, sen beni tanırsın ” dedi.Yüzüne dikkatlice bakınca yüzü sabunlu müşterinin Doğanbey’in eski meclis üyelerinden CHP’li Mustafa Toprak olduğunu gördüm ve sohbetimize başladık.Toprak:"Mustafa Bey, siz gazetecisiniz bilirsiniz, nasıl görüyorsunuz yerel seçimleri?”– Ben bilemem ki siz bileceksiniz. Vatandaş ile her gün içli dışlı olan sizsiniz.– Toprak :"Ben CHP’li olduğum için değil, bölgeyi tanıttığı için oyumu Tunç Başkan’a vereceğim ama bir konuda çok kırgınım.”– ‘Niye kırgınsınız?Toprak:"Doğanbey’de meclis üyeliği yaptım, Büyükşehir’e bağlandığımızda da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde üyelik görevinde bulundum. Kocaoğlu’nun mahkemesi olduğu gün toplu taşıma aracıyla duruşmayı izlemek için Bornova’ya gittim. Mahkeme sonunda Aziz Kocaoğlu bir basın açıklaması yaptı. Oradan ayrılacakken Seferihisar Belediye Başkan yardımcısı Osman Kocaman’ı resmi aracına binerken gördüm.Osman Bey’e,‘Osman Bey, nereye gidiyorsunuz? Diye sorduğumda,‘Seferihisar’a’ diye yanıt verdi.‘Beni de aracınıza alır, Seferihisar’a götürür müsünüz?’ deyince,‘Hayır, alamam. Bu resmi araç. Sivil insanların binmesi yasak’ dedi.Bunu hiç unutmayacağım, kaldı ki ben de benzer görevler yaptım. Resmi araca kimin binip binemeyeceğini çok iyi bilenlerdenim. Bu konuda çok kırgınım ama Tunç Soyer’i seviyorum.Berberdeki sohbetin ardından aracımızı gören işadamı Soner Değerli telefonla aradı, "Ürkmez’e gelir de bir çayımı içmeden ayrılırsanız darılırım” dedi."Tamam” dedik.Değerli’nin ofisinde çayımızı yudumlarken, aracımızın önünde basın yazısını gören bir vatandaş nefes nefese içeri girdi, "Gazeteci arkadaşlar, şu jandarmanın trafikçileri bize nefes aldırmıyor. Ürkmez Meydanı’nda park eden her araca ceza yazıyorlar, derdimizi Kaymakam Bey’e anlatır mısınız?” isteğinde bulundu.Konuyu önce ilgiyle dinledik ama daha sonra bu uygulamanın Ürkmez esnafının dükkanlarının önüne başka araçların park etmesinden duydukları rahatsızlık nedeniyle Jandarma Trafik’ten yardım istemesinden kaynaklandığın öğrendik ve konunun üzerinde fazla durmadık.Ofiste sohbetimiz devam ederken adını bilemediğim Ürkmezli bir vatandaş, "Mustafa Bey, biraz önce mimar Mehmet ile görüştüm. Belediyenin borcu 60 milyon liraya ulaşmış, doğru mu” sorusunu yöneltti.Soruyu, "Her belediyenin az veya çok borcu vardır ama Seferihisar Belediyesi’nin borcunun o kadar olduğunu tahmin etmiyorum” sözleriyle yanıtladım.Ürkmezli hemşerim ise sitemkar cümlelerine davem etti: "Orhanlı Köyü’ne yapılan doğa evine bir milyon liranın üzerinde para harcanmış! Öğrenci bile gelmeyecekmiş o okula! Yazık değil mi öyle bir binaya harcanan paralara? "Soner Değerli sohbetin arasına girip, "Mustafa Bey, Seferihisar Belediyesi Alman ve Türk Öğrenciler ’den 14’er kişi bizim Masal Evleri’nde kalıyorlar, bu akşam onların eğlenceleri var gelirseniz sevinirim” davetinde bulununca, akşam saat 21.00’de Ürkmez Gençlik Merkezi’nde olduk.İçeri girdiğimizde Başkan Tunç Soyer, Soner Değerli ve Diş Doktoru eşi Nilüfer Değerli’den başka izleyici göremeyince, "Plaj Futbol Takımı’nın şampiyonluğunu kutlama töreninde olduğu gibi bu etkinlikte de Başkan Tunç Soyer yalnız bırakılmış” diye düşünürken, öğrendik ki bu eğlence halka açık değilmiş. Sadece öğrencilerin kendi aralarında düzenlediği bir etkinlikmiş.