06 Aralık 2024, Cuma Yeni Haber
Haber Girişi : 22.08.2016

Damızlık koyun keçi, Nişancı ve Soyer..

Geçtiğimiz aylarda İzmir ili Damızlık koyun keçi yetiştirici Birliği’nin başkan ve yönetim seçimi yapıldı. 

Cafer Gülpınar seçimi az farkla da olsa kazandı. Kazandı kazanmasına da seçim pusulalarında bir başka Özer ismi ve seçim yapılacak salonun küçük olması gerekçesiyle yapılan itirazlar seçimin iptaline neden oldu…

Şimdi; üst mahkemenin kararı bekleniyor.

Aslında, yukarıdaki paragrafta yazdıklarım benim hiç mi hiç umurumda değil.

Benim üzerinde durmak istediğim konu "İzmir ili Damızlık koyun keçi yetiştirici Birliği” gibi nadide bir oluşumun  yönetiminin  Seferihisar ilçesinde olması. Bu birliği Seferihisar’a kazandıran da İş Adamı Özer Türer olduğunu da kimse inkar edemez her halde…

Ancak sonuçta kamuyu ilgilendiren kurum olduğu için iyi veya kötü yönetildiği de haliyle önem taşıyor. Bu kurumu yönetmek arzusundaki adayların çıkması da elbette doğal…

Doğal olan bir şey daha var…

Dedikodular!

Ne yazık ki dedikoduyu seven bir milletiz…

Şimdi bu kurum için de fısıltı gazetelerinde manşetler dolaşıyor. Efendim bir hafta yönetimde kalmışlar da şu kadar yolcu taşıma parası vermişler, olur mu?

Efendim bir haftada bu kadar yemek yemişler! Şu kadar para ödemişler!

Bunlar da benim için bir anlam ifade etmiyor!  Evde canı sıkılmış hatunlar gibi, dedikodu üretenleri asla ciddiye almıyorum…

Aslında beni ne ilgilendiriyor biliyor musunuz?

Bu ilçede herkesin birbirinin gözünü oyma yarışına girmesi…

ARKADAŞLAR!

Dünyada diyalog diye bir kavram var… 

O veya bu taraf fark etmiyor. Globalleşen dünyada insanlar artık, gerçekten işbirliklerini artırıyorlar. O taraftan bu taraftan devri çoktan bitti.  Biz bunu niye yapamıyoruz?

Beni ilgilendiren veya üzerinde durmak istediğim konu tarafların birbirlerine yan gözle bakmaları ve kendi aralarında fikir alışverişlerinde bulunamamaları.

Burası avuç içi kadar bir yer! Aşağı yukarı herkes birbirini tanır… Hal böyle iken; birleştirici, rol oynaması gerekenler de var…

Bu görev kimseye verilmez…

Doğal olarak vardır zaten…

Mesela bu konuda sitem etsem, etsem… İlk başka iki kişiye ederim… Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve eski belediye Başkanımız AKP İlçe Başkanı Hamit Nişancı…

Mesela;

Cafer Gülpınar bildiğim kadarıyla AK Parti İlçe Yönetiminde görevli.

İş adamı Özer Türer 2009 yerel seçimlerinde AK Parti’den Seferihisar belediye başkanlığına aday olmuş bir isim!

Hamit Nişancı niçin bu iki ismi bir araya getirip; “Sizin derdiniz ne arkadaşlar?” demiyor?

Birbirlerini yemelerini izliyor? Çok mu lazım kapışmalar?

Sosyal olma faaliyetlerinden sınıfta kaldılar!

Mesela yine Hamit Nişancı, bu ilçenin önde gelen iş adamlarından Hayrettin Uçak ile niye hiç yanyana görülmez?

Neden oturup birer kahve içtiklerini görmüyoruz? Hayrettin Uçak aynı zamanda AK parti il yönetim kurulu üyesi…

Onu da geçtim!

Arkadaşlar, Hamit Nişancı ile Tunç Soyer birbirlerine düşman gibiler!

Niye?

Niçin?

Üstelik Biri belediye başkanı, diğeri eski belediye başkanı. Yani Halef -Selef!

Niye bir araya gelip bir ortamı paylaşmazlar?

Bu ilçenin sosyal yaşamına katkı vermezsiniz?

HER İKİSİNİN DE HEDEFLERİ VAR…

Biri milletvekili olmayı hedefliyor…

Diğeri Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmayı!

Her iki ismi hedeflerine ulaşabilmeleri için olumsuz düşünen tek bir bölge insanını göremiyorum!

O halde niçin birbirlerine yan gözle bakarlar?

SİYASET, SOSYAL BİR İLİMDİR…

Diyalog, siyasetin temel hücresidir…

Bu sosyal hamleyi, birilerinin başlatması gerekiyor…

Bakalım bu isim kim olacak?

Ya da kimler olmayacak!

Dostluğun, arkadaşlığın, kimseye bir zararı dokunmaz!..

Ben ve ben gibi bu ilçede yaşayan insanlar  birlik istiyor!

Barış istiyor! Yönetim kademesinde veya akil insanların birbirleriyle kucaklaşmalarını istiyor!

Peki, bu gerçekleştiğinde kim veya kimlerin zararı olacak?

Bu cümlemin cevabını da siz bulun….

Yorum