29 Nisan 2025, Salı Yeni Haber
Haber Girişi : 9.11.2010

Hukuk tartışması...

07 Ekim 2010 günü Seferihisar.com ve Yeni Haber gazetesinde şu başlığı kullanmıştık "Seferihisar Belediye Meclisi, ilçenin önemli bir eksikliğini daha gidermek için karar aldı. Meclisten oybirliği ile geçen karara göre enkaz halindeki eski mezbaha yıkılarak, yerine modern kesimhanesi, soğutma ve nakliye bölümleri olan yeni bir mezbaha yapılacak”..

Birkaç firmanın talip olmasıyla 29 yıllığına kiralanması meclisten geçen karar dosyası aradan iki aydan fazla bir süre geçmesine rağmen meclis karar dosyası hala belediye encümenin huzuruna getirilemedi…

Konu  "niçin geciktiriliyor?”  araştırmamızı yaparken dün belediyenin hukukçu başkan yardımcısı tarafından "yasa gereği mezbaha yapımı için söz konusu alan herhangi bir firmaya 10 yıl süreden fazla verilmesi uygun değil " önerisi geliyor..

Bu gün iki avukatımız bu konudaki Türk hukukunda ne kadar kanun varsa inceliyor, ancak ne yazık ki 3/7/ 2005 tarih ve 5393 sayılı belediye kanununun hiçbir maddesinde 10 yıl gibi bir maddeye rastlanılamıyor! Aksine aynı kanunun 18 maddesinin e fıkrasında aynen şu cümleler yer alıyor.

Madde 18- Belediye meclisinin görev ve yetkileri şunlardır
e) Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.

Diyelim ki bilemediğimiz bir kanunun ilgili maddesinde "10 yıldan fazla süreyle kiraya verilemez, ancak yap işlet devret modeliyle verilebilir” benzeri bir kanun maddesi var, o halde doğrusu niçin meclis gündemine getirilmedi?

Belediye meclisleri TBMM’nin küçültülmüş şeklidir! Köy ihtiyar heyeti değildir ki "bu karar yanlış oldu yarın doğrusunu yapalım” denilsin…

Ayrıca Türk hukukunda kullanılan dil sadeleştirilmezden evvel kanun maddelerinin anlaşılmaz olduğu dönemde insanlar hukukçuların iki dudağından çıkacak icazeti beklerlermiş. Oysa günümüzde dil sadeleşmiştir, iletişim olanakları gelişmiştir, her türlü mevzuat, kanun hüküm ve kaideleri ilgili tüm yetkililerin ve şahısların internet üzerinden kolayca erişip inceleyebileceği şekilde açık ve nettir. Kesin olan kanunlarda artık birtakım icazetlere de gerek yoktur…

Konuyla ilgisi olmasa da yazımı bir fıkrayla bağlamak istiyorum.
Eskiden mezarlık başında bekleyen hoca efendiye para vermeden yapılacak olan duanın makbul olamayacağını söylerlermiş…

Yorum