08 Aralık 2024, Pazar Yeni Haber
Haber Girişi : 5.07.2015

Kurnazlık, ahmaklık, cin fikirlilik…

Akıllı ve zeki olmak birbiri ile eşdeğerdir ve toplumda kabul görür.

Kurnaz ve cin fikirli olmak da birbiri ile eşdeğerdir ama toplumda kabul görmez.
Bir de aptal ve ahmaklar vardır ki bunlara "havada kaz uçuyor” deseniz inanıp gökyüzüne bakarlar. Bunlar Aziz Nesin’in tarif ettiği yüzdelik dilimine girenlerdir ki hiçbir şeyi sorgulamadan, akıl süzgeçlerinden geçirmeden, doğru ile yanlışı ayırt etmeden koyun sürüsü gibi yaşayıp giderler.
Üç konuya biraz açıklık getireyim:
Akıllı ve zeki insanlar, fazla konuşmaz, fazla öne çıkmaz. Karşısına oturduğunuzda sizi dinler, fikirlerinizi öğrenir. Daha sonra da kafasına yatanları kendi fikri gibi icraata dönüştürür. Bu, kısa süre içinde de olabilir, uzun vadede de….
Kurnaz ve cin fikirliler ise bulundukları makam, mevki ve konumu daima kişisel çıkara dönüştürmesini bilir. Her fırsatta dürüstlükten dem vurur, sözü döndürüp dolaştırıp kendisine getirir. Vazgeçilmezliğine, oradaki bütün işlerin kendisi sayesinde yürüdüğüne inanır ve sizide bu düşüncesine inandırmaya çalışır…

Buna çevresine de inandırır.

Öbür tarafta da bazen eşi, bazen bir yakını, bazen de bir paradaşı aracılığı ile iş çevirir. Olan biteni herkes bilir, görür ama o karda yürüyüp iz bırakmadığını düşünür. Bazı makamlara iyi bakın, mutlaka bunlardan birkaçını oralarda görürsünüz.
Toplumun kaderine yön verenlere ise o koyun sürüsü benzeri insanlar o idarecilerin yüzlerine tek bir cümle konuşmaz ama kulaktan duyma lafları kahve köşelerinde veya içki masalarında yalan yanlış kunuşur durur…

Takım tutar gibi parti tutar, kandisi açlıktan kıvranırken, borç dert içinde yüzerken, çalınanın, çırpılanın peşine düşmez, çalanı, çırpanı, gözünün içine baka baka yalan söyleyeni alkışlar da alkışlar…
Bazen kendime şu suruyu sorarım: "Akıllı ve zeki insanlar, acaba etraflarındaki kurnaz ve cin fikirlilerin çevirdiği fırıldakları neden görmez, neden sorgulamaz, neden sağır sultan gibi davranır? Neden hep ”Kol kırılsa da yen içinde kalsın” Niçin yüzlerine karşı olanları veya duyduklarını haykırmaz? Niçin anlayışı ile hareket eder?

O zaman bunların da koyun sürüsü gibi hareket edenlerden ne farkı kalır?…

Ama bu soruya hiç bir zaman ‘net’ bir doğru cevap bulamam bir türlü…
Ben bu soruya yanıt bulamam ama koyun sürüsü diye nitelendirdiklerim bile kurnaz ve cin fikirliler hakkında öyle şeyler konuşur ki bazen onlara ‘koyun sürüsü’ gibi hareket ediyorlar dediğim için pişman olurum…
Çevremizde bir de kan peşindeki vampir gibi paranın arkasından gidenler vardır ki bunlar da ayrı bir alemdir.

Bunlar için dünyaya gelme nedenleri, dinleri, imanları paradır. Para için çevirmeyecekleri fırıldak, atmayacakları takla yoktur. Bazı mevkileri hedeflerken amaçları asla ‘kariyer’ değildir. ‘Soğan ekmekli, zeytin peynirli mütevazı yaşam’ bunlar için enayiliktir.
Bunlar da kurnaz ve cin fikirliler kadar tehikeli yaratıklardır. Karşılarındakileri asla insan olarak görmez, parası alınacak, tüyü yolunacak kaz gibi görürler. Karşıdaki insanları her zaman kendileri gibi milyonlarına milyon katanlardan zannederler…
Ama gün döner, devran döner…

Kurnazın da cin fikirlinin de foyası ortaya çıkar. Ak-gök belli olur.
Bekleyip göreceğiz….

Yorum