Michelin yıldızları, dünya çapında en saygın restoran ödüllerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yıldız kazanmak bir restoranın kalitesini kanıtlayan önemli bir başarı olarak görülür, ancak bu yıldızları korumak da restoranlar üzerinde büyük bir baskı oluşturur. Restoran sahipleri ve şefler için Michelin yıldızı almak, hem prestij hem de büyük bir sorumluluk anlamına gelir. Michelin Rehberi, Fransız lastik üreticisi Michelin tarafından otomobil sahiplerine yardımcı olmak amacıyla ilk kez 1900 yılında yayımlanmıştır. Rehberin ilk başlardaki amacı, sürücülerin seyahat ederken restoranlar, oteller, tamirhaneler ve benzin istasyonları gibi ihtiyaç duyacakları hizmet noktalarına kolayca ulaşabilmelerini sağlamak iken zamanla restoranlara ilişkin bir seçki rehberine dönüşmüştür. 1926 yılında, rehberdeki bazı restoranlara “iyi yemek” anlamına gelen tek yıldız verilmeye başlanmış ve bu restoranların üçüncü taraf bir değerlendirme sonucu saygınlık elde etmelerinin ilk adımı olmuştur.University College London’da öğretim üyesi Daniel B. Sands’ın Strategic Management Journal’da Eylül ayında yayınlanan makalesi, Michelin yıldızlarını iki uçlu yıldız olarak tanımlayarak, bu yıldızların ve genel olarak üçüncü taraf değerlendirmelerinin olumlu ve olumsuz yönlerine değinmektedir. New York’ta 276 farklı restoran üzerinde yapılan bu çalışmada, restoranların açılış ve kapanış durumları 2019 yılına kadar izlenmiş ve 77 restoranın kapandığı görülmüştür. Michelin yıldızlı restoranların kapanma oranı ise %40 gibi çok yüksek bir orana ulaşmasıyla dikkat çekiyor. Bu kapanma oranı diğer restoranlarda ise çok daha düşük.Sands’a göre bu durum, Michelin yıldızlarının, restoranlara büyük prestij kazandırıp, daha fazla müşteri çekmelerine olanak sağlarken, bu prestijin ardından gelen müşteri beklentilerinin restoranların operasyonlarını daha karmaşık hale getirebilmesinden kaynaklanıyor. Aynı zamanda, restoranların yıldız aldıktan sonra aşırı beklentiler ve dikkatle karşı karşıya kalması ve bu durumun müşteri kitlesinin beklentilerini değiştirmesiyle beraber, işletmeler üzerinde daha kaliteli malzeme kullanma, hizmet standardını yükseltme ve daha nitelikli personel çalıştırma gibi baskılar oluşuyor. Restoranlar, yıldız aldıktan sonra çalışanlarını elde tutmakta ve tedarikçilerle pazarlık yapmakta zorlanabiliyor ve tedarikçilerle olan ilişkilerde fiyat baskısı da oluşabiliyor. Yıldız almak, işletmeye kısa vadeli bir başarı getirse de, uzun vadede bu başarıyı sürdürmekte pek çok işletme zorlanıyor. Bu da birçok Michelin yıldızlı restoranın kapanma riskini artırabiliyor. Yani, Michelin yıldızları işletmeler için kısa vadede büyük fırsatlar sunsa da, uzun vadede sürdürülebilirlik açısından ciddi zorluklar ortaya çıkardığı görülüyor.Michelin Rehberi; İzmir’e ise ilk kez bu yıl yani 2024 yılı başında girerek, OD Urla, Teruar Urla ve Vino Locale’yi birer Michelin Yıldızı’na layık gördü. Bu restoranlar, "fine dining” hizmeti sunan yukarı uçta yer alan restoranlar olarak bir ilgi patlaması da yaşadı. Ayrıca, Ayşa Boşnak Börekçisi, Beğendik Abi, Adil Müftüoğlu, La Mahzen, Tavacı Recep Usta, Hiç Lokanta restoranları ise Michelin rehberi tarafından Bib Gourmand ile ödüllendirildi. Bib Gourmand ödülünün anlamı ise daha makul fiyatlara iyi yemek sunan restoranların aldığı bir ödül kategorisinde yer almaları anlamına geliyor. Dileriz bu restoranların tümü kaliteli yemekleri uzun yıllar İzmirililere sunmaya devam ederler.