Seferihisar ve üretici pazarları

Seferihisar, otları, ev reçelleri, zeytini, cevizi, narı ile ünlüydü.

Mantısı, armolası, tarhanası, ekmek dolması da meşhurdu.

Balığının, satsuma mandalinasının lezzetini zaten bilmeyen yoktu.

Tunç Soyer’in belediye başkanlığı döneminde üreticilere değer verilmesiyle, Köy Pazarı ve Kaleiçi Pazarı’nın ev kadınlarına açılmasıyla Seferihisar’ın gıda ürünlerinde ‘pazarlama stratejisi’ ön plana çıktı.

Salı günleri belediye eski binasının önünde, pazar günleri de Kaleiçi’nde kurulan üretici pazarları sayesinde hem küçük üreticiler para kazanıyor hem de ev kadınlarının yaptığı yöresel lezzetler tüketici ile buluşturuluyor. Bu pazarlar, aile bütçelerine desteğin yanında ilçenin tanıtımına da önemli katkı sağlıyor.

Cumartesi günleri kurulan, ancak kış nedeniyle amacına tam ulaşamayan Tepecik Pazarı’nın da havaların ısınmasıyla birlikte ‘pazarlar halkasını’ genişleteceği, hem tanıtım hem alışveriş canlılığını biraz daha artıracağı da açıkça görülüyor. Ama bu pazara herkesin biraz daha destek vermesi gerekiyor.

Öncü kadınlarımızın girişimiyle oluşturulan sanal pazarı da unutmayalım.

Başkan Tunç Soyer’in öncülüğün de Hıdırlık Kooperatifi’nce ‘seferipazar.com” adıyla hayata geçirilen sanal pazara daha ilk günden büyük talep olduğunu duyuyorum. Üstelik siparişler sadece bölgemizden değil, Ankara, İstanbul, Bursa, Eskişehir gibi büyük kentlerimizden de geliyor.

Umarım, taleplerin tamamını karşılayacak kadar hazırlığımız vardır. Çünkü daha işin başında gelen siparişlere, “Kalmadı” yanıtı verilirse sanal pazar amacına ulaşmaz. Seferihisar adına da kötü bir reklam olur. Ancak ben kadınlarımızın siteye konulan ürünlerin temini konusunda harıl harıl çalıştıklarını duyuyor ve seviniyorum.

Pazarlama, hiçbir bahane veya özürü kaldıramayacak kadar hassas bir konudur. Ülkenin dört bir yanına gönderilecek tüketim mallarında gerek ürünün kalitesi, gerek gününde teslimi, gerekse ambalajlama itina ister.  Profesyonellik gerektirir.

Bir de ticaretin asırlardır değişmeyen kuralı vardır: “Mal satarken değil, alırken kazanılır.” Sanal markette satılacak ürünler üreticiden temin edilirken pazar araştırması iyi yapılmalı, en uygun fiyat bulunmalı, küçük üreticiler de sürümden kazanacaklarına ikna edilmelidir.

Ürün fiyatlanmasında dikkatli olmak gerekir. Örnek: Bir ekmeğe 10 lira istemek gibi ‘uçuk’ etiketleme yapılırsa sanal pazarın geleceğinin olmayacağını herkes iyi bilmelidir.

Konuya kısa vadeli hesap yapmadan uzun dönemli olarak bakmak şarttır.

Fikri ortaya koyan ve emeği geçenlere, tüm Seferihisarlı üreticiler adına teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.

mustafa@seferihisar.com