Seferihisar’ın bütün cadde ve sokakları asfalt, bazı sokakları da arnavut kaldırımı dediğimiz taşlarla döşeliydi. Zamanın belediye Başkanı Etem Çalış gözünü kararttı ve o günün Bayındırlık ve İskan Bakanı Halil Çulhaoğlu’nun desteğiyle Seferihisar’ın cadde ve sokaklarına iş makinelerini soktu. O günleri dün gibi hatırlarım…Ben ve gazeteci dostlarım Etem Çalış’a, "Siz bu çalışmalara girdiniz ya mutlaka seçimi kaybedersiniz” demiştik, söylenen de olmuştu. Seferihisar’ın altyapısı bitmesine rağmen ilçenin cadde ve sokakları çamurdan geçilemez hale gelmişti.Etem Çalış, bu tablonun sonucu olarak 18 Nisan 1999 seçimlerini kaybetti.Çalış da Tunç Soyer benzeri politika uygulamıştı. Borçlu vatandaşı sıkmadı, o günün parasıyla iki milyara liraya yakın su alacağını, iki milyara yakın da emlak alacağını yeni seçilen yönetime devretmişti.Seçimlerden sonra belediye alacaklarına olağanüstü baskı uygulayan o günün yönetimi, hem su hem de emlak alacaklarını toparlayıp daha sonraki yıllarda da belediyenin gayrimenkullerini satıp ilçede makyaj çalışmalarına başlamıştı.İlk olarak altyapısı tamamlanan ilçe merkezi makyajlandı, ardından sıra Sığacık’a geldi. Ama Sığacık’ta altyapı yoktu. O günkü yönetim bunu hiç sorun etmedi, kendi anlayışı ile makyaja başladı. Sığacık’ta altyapının olup olmamasına bakılmadan mahallenin bütün cadde ve sokaklarına taş döşedi. Çünkü bugünkü gibi bir selin olacağı akıllarının ucundan bile geçmemişti.İşte bir yöneticinin vasfı daha o günlerde belliydi.Yapılanların adı sadece makyajdı. Yaşlı bir bayanın makyajla güzelleştirilmeye çalışılması gibi Sığacık da makyajlanmış, yüzü babaanneme benzemişti..İşte olan oldu… Afet denebilecek nitelikteki selde Seferihisar’ın mahalle ve merkezinde gözle gözülür bir su birikintisine rastlanmazken Sığacık’ta araçlar suyun üzerinde gezdi.Dahası.. . Dahası daha da komikti…Sığacık’ın düz alanında araçlar neredeyse denize dökülecek, Başkan Tunç Soyer, ayağında çizmelerle iş makinesinin üzerinde yani operatörün yanında… O telaşla koşuştururken vatandaşın arasında konuşulanlara bir göz atalım…– Başkan nerede görmüyor mu halimizi? Niçin buralara gelmiyor? – Ayol Başkan Seferihisar’ın baraj kapağını açtırmış, onun için Sığacık’ı sel basmış!Oysa selden bir gün önce ben barajın fotoğrafını çekmiştim. Henüz doluluk oranını tamamlamaya iki metreden fazla vardı. Barajın kapaklarının açılmasını gerektirecek bir durum yoktu.Özetlersek… Seferihisar on yıl makyaj çalışmalarıyla yönetildiği için bu tablo yaşandı.Başkan Tunç Soyer ise bugüne kadar icra ettiği belediye başkanlığı görevinde olduğu gibi afet sırasında da her şeyi devleti ve vatandaşı düşünerek yaptı.Son sözüm!Her ne kadar birileri, Tunç Soyer’in CHP rüzgarı ile belediye başkanlığı koltuğuna oturmasını sadece kendi zaferi olarak yorumlayıp da, Başkan Soyer’in çalışmalarına yönelik eleştirilerde, "Kimse kimseyi sevmek zorunda değil” diye böbürlense de ben bir Seferihisar’lı olarak Tunç Soyer’in belediye başkanlığını seviyorum…