Vatandaşın yüzüne nasıl bakacaksınız?

25 Mart 1984 yerel seçimlerinden 29 Mart 2009 yerel seçimlerine kadar 6 seçimin öncesi günleri çok iyi hatırlıyorum. Fakat 29 Mart 2009 seçimlerine yaklaşıldığı günlerle Seferihisar Belediye Meclisi’nin 9 Temmuz 2010 toplantısını hiç unutmayacağım.

Doğanbey ve Ürkmez belediyelerinin Seferihisar’a bağlanmasıyla, son yerel seçimlere bir ay kala Meclis üyeliği seçimleri kızışmıştı. Meclis üyesi olmak isteyenler arasında kıran kırana bir mücadele vardı. Partide söz sahibi olan kişilere, kendilerini aday göstermeleri için yalvaranlar, nesi varsa feda etmeye hazır isimler o kadar çoktu ki…

Sonuçta, vatandaşların oylarıyla Meclis üyeliklerine seçildiler. Peki niçin aday oldular, halk onları niçin seçti?

Seferihisar’ı yarınlara taşısınlar diye…

İlçenin yararına kararlara el kaldırmaları, zararına olacak kararlara karşı çıkmaları için.

Peki şimdi ne yapıyorlar?

Hiçbir şey…

Tarih, 9 Temmuz 2009… Saat 17.00…
YOKLAMA YAPILDI

Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlığında toplanan Meclis’te yoklama yapıldı.

İsimler okundu, kimlerin toplantıya geldiği tespit edildi.

Ali Taşkın!.. "Burada”

Güler Boler!… "Burada”

Gürcan Türker!.. "Burada”

Hüseyin Ercan!.. "Burada”

Halil Çadır… "Burada”

Özlem Derya Ulus!.. "Burada”

Osman Kocaman!.. "Burada”

Osman Ürkmez!.. "Yok”

A.Sevcan Bilim!.. "Yok”

Mehmet Ecer!.. "Yok”

Halil Küçükkural!.. "Yok”

Cafer Tayyar Gülpınar!.. "Yok”

Figen Gülbağ!.. "Yok”

Ş. Ogün Tarhan!.. "Yok”

Çetin Akkaya!.. "Yok”

Gelenlere sözümüz yok, ama gelmeyenlere diyorum ki:

Madem yok olacaktınız, (gerçekten haklı mazereti olanlar hariç) seçimlerden önce niçin parti teşkilatlarınıza binbir yalvarışla adınızı ilk sıralara yazdırıp Meclis üyesi olmak istediniz?

Niçin size oy veren seçmenlerin size olan güvenini sarsıyorsunuz?

Bu yaptığınız hareket, ancak seçmeni kandırmak olarak açıklanabilir.

Meclis toplantısının sonuna doğru bir önerge veriliyor:

"Gelmeyen arkadaşların mazeretlerinin geçerli sayılmasına!”

Hangi mazeretlerine? Size hangi Meclis üyesi mazeret bildirdi?

Cevap hazır: Bize telefonla bildirdiler.

Yemezler kardeşim, yemezler!

Gerekçe göstermeden, toplantıya gelmeyenlerin mazeretlerini kabul edenler de bu sorumsuzluğa ortak oluyor. Sorumluluklarını yerine getirmeyenler, sorumsuzları koruma altına almaya çalışanlar, vatandaşın yüzüne nasıl bakacak?

Vatandaşın hizmet etsin diye Meclis’e gönderdiği adamlar, kararlara ortak olmuyorsa, toplantıya bile gitmiyorsa, onlardan ne beklenir ki…