Yukarılara tırmanmak, insanoğlunun gizli duygusudur. Bazıları babadan gelen isimle, yani ‘benim babam..’ cümlesiyle sohbete başlar…Bazıları, eşini ön plana çıkarmak için, sözde mütevazılıkla ‘eşimin sayesinde..” sözünü kullanır.Bazıları hayata tutunmak için tırnaklarıyla tırmalananları görmez, yükseklere merdivenle çıkmaya çalışır, bazıları da asansörle…Merdiven veya asansörü tercin edenlerin yukarı tırmanma tutkusu hırstan kaynaklanır.Sonunda pekçok insan yukarı çıkar. Kimisi merdivenle, kimisi asansörle, kimisi de tırnaklarıyla tırmansa da er veya geç hepsi bir yerlere ulaşır.Bana göre en makbul olanı tırnaklarıyla zirveye çıkanlardır…Çünkü onlar, yukarı çıkarken tırnaklarını acıtmıştır.Bazıları, yukarılara çıkabilmek için birilerinin elinden tutar, yamanır, bir anda zirveye çıkıverir ama onlar hiçbir zaman ulaştıkları o zirvenin kıymetini bilemezler.Çünkü terlememişlerdir. Bunlar başkasının el vermesiyle tepeye çıktıkları için kıymet bilmezler, bilemezler…Bunlar, küçük burjuva özentiliğiyle halktan kopar, vatandaşa tepeden bakar.Genelde kaprisli olurlar.Askeriyede emir eri sistemi kalkalı yıllar oldu. Ama bunlar şoförlerine emir eri olarak görmek, kullanmak ister. Ne de olsa içlerinde ‘küçük burjuva tutkusu’ vardır.Onlardan kimisi şoförüne kahvaltısını hazırlatır, kimisi makam aracı ve şoförüyle evine makarna, soğan gönderir…Bunlar, daima makam aracının arka koltuğunda sağ tarafa oturur, sağ elini kapının üstündeki tutunacağa yapıştırıp hem şoförüne hem dışarıdakilere yan gözle bakıp ilerler.Sohbet sırasında da, ‘Benim makam aracım’ veya ‘benim makam şoförüm’ ifadelerini kullanıp böbürlenirler.Ama makam aracı kamuya aittir, şoförünün maaşınıda kamu kurumundan ödenir. Yani kendi cebinden değildir o şoförün maaşı…Kısacası:Başkasının elini tutarak zirveye oturanlar genelde küçük burjuva takılır, kolay kolay da halk insanı olamazlar.Tıpkı şekilde görüldüğü gibi…Ama…Ama tepeden öyle bir yuvarlanırlar ki, onlara ellerini uzatanların gücü de bunları yerlerinde tutmaya yetmez, yetemez…Halkın, tırnaklarıyla çabalayanların ahı, onları yerle bir etmeye, yerle yeksan etmeye yeter…mustafa@seferihisar.com